please wait, site is loading

Archive for Eylül, 2010

Archive for Eylül, 2010

Yanlış anlama ve Abartma ustasından "SEVGİ"lerle…

Posted on: Eylül 29th, 2010 by artolive | No Comments
Yapılacak işler, gidilecek yerler, sözü verilen randevular çoğaldıkça gün içersin yolda geçirdiğim zaman ve buna paralel olarak yorgunluk seviyem de artıyor. Bu yüzden yazacak zaman bulamıyorum. Ve bu yüzden Üniversitemde “Cati” olarak adlandırılan Call Center da çalıştığımdan hiç bahsetmemiştim size… Gayet kafa dengi bir çalışma grubumuz var. Tabi bahsetmek istediğim arkadaşlar var içlerinden. Aslında en deli doluları olmakla birlikte çoğu işi de kendi omuzları üzerine alan Yekban. Benim ofis binasına ilk gelişimde bana camdan  beline kadar sallanarak el sallayışı hala gözümün önünde… Kaan’ı da unutmamak gerek tabi bağladı beni Fifa superstars adlı bir oyuna facebook’dan bütün gün ofiste bununla ilgileniyoruz… Sözde ciddi bir kurumun call center’ı 🙂 Diğer arkadaşları da daha ayrıntılı olarak anlatıcam yavaş yavaş…
Karmen e yüzük sözü vermiştim eğer burayı okuyorsa bir sır paylaşıyorum onunla yüzüğü aslında bu gün tamamlandı cila için yolladım babamla 😛  Sağ salim geri gelir de inşallah hoşuna gider…
Bizim üniversitede de konser varmış Emre Altuğ, Deniz Seki, Dolapdere B.G. ve DJ Funky C. Çok eğlenceli bir organizasyon ve “gün” olacağı kesin ama tabi arzu ettiğim kişiler ile gitme şansım olursa… Zaten üniden davetiye filan bulamadık herkes gibi satın alıcaz bizde haha =) Şuan en önemli arkadaşımın da geleceğinin kesin olmadığı ortaya çıktı.
Hatta yanlış anlama konusunda dünyanın en önde gelen şairlerinden biri olduğum da kesinleşti sanırım. Abartma konusunda üstüme olmadığını eklemeyi de unutmayayım.
Çok sevdiğiniz biri varsa ve onunla sadece zaman geçirmek bile sizi dünyanın en mutlu kişisi haline getirebiliyorsa neden hep yanlış anladığınız düşünülür. Sizin yanlış anladığınız hiç birşey yoktur aslında. Siz onu çok severken “sadece” arkadaş olmak durumundasınızdır. Ve bunu kabullenmişsinizdir. Ve eğer bunu da tüm şiirlerinizde tüm yazılarınızda açıkladığınız halde yanlış anladığınızı düşünen biri varsa buna tahammül edemiyorsunuz. Edemediğiniz gibi “O”na kızamayıp yine kendinize kızıyorsunuz…
Neyse şimdilik bu kadar yeter sanırım. Çok sıkıldı şuan canım ve bir çok hata ile yazdığımın farkındayım…

 Yanlış anlama ve Abartma ustasından “SEVGİ”lerle…

Harutyun Davulciyan

read more

Hayat Kırıklığı

Posted on: Eylül 27th, 2010 by artolive | No Comments

Büyük bir hayat kırıklığıydın sen benim için,
Hayatımı değiştiren bir masal yani.
Üstelik ne annem söylemişti ismini,
Ne de kitaplardan okudum ben seni.



Harutyun Davulciyan

read more

Aşk nedir ? Cevabını bilmemek hoşuna gidiyor insanın…

Posted on: Eylül 26th, 2010 by artolive | No Comments

Uzun zaman ara verdim yazılarıma. Bunun nedeni üniversitedeki çalışmaların yanı sıra Gomidas projesinde geldiğimiz kritik durumun çok yoğun bir çalışma gerektirdiği. Fakat kendime de zamana ayırabiliyorum gördüğümüz gibi…
Dünden beri kafamı kurcalayan bir film repliği var kafamda;
-İnsanlar büyüdükçe hayalleri küçülür mü?
Çok korktum önceleri ama sanırım kanıtladım tersini… Yapmam gerekenler, randevular, bitirilmesi gereken “acele işler”, hatta düşünülmesi gereken sorunlar dahi arttığı halde, benim hayallerim küçülmüyor ben büyüdükçe!
Hayallerimi sığdırdığım bu yazılar, şiirler ve bunları paylaştığım insanlar var… Hatta hayallerimde yerlerini önceden hazır edenler veya her daim başımın üstünde yeri olanlar… Hayallerim her ne kadar zor olsa da her geçen gün adım adım yaklaşmanın heyecanı sarıyor içimi…
Üniversite şart diyordum, al işte istediğim üniversitedeyim ve istediğim bölümde. Çok önemli projelerin önemli mevkilerinde yer almaya devam ediyorum. Bilmiyorlar ama zamanı gelince şimdi yüksekten uçanlar bana seslenince onları duyamayabilirim. Oysa yanımdakiler her zaman yanımda kalacaklar. Hayallerimdeki hırslı mevkii yarışının tek bir nedeni var; Asıl hayalim olunca, kurduğumda yuvamı, ailem her zaman rahat etsin. Ve Allah izin verir çocuklarım olursa onlar her zaman hayal kurabilsin.
Bir soru daha var aklımda;
Aşk nedir? Nasıl anlar insan âşık olduğunu?
Korkuyorum bu soruyu cevaplarken kendi kendime. Çünkü bende sevdim bazen de çok sevdim daha önce. Peki, şimdi benim “o”na karşı hissettiklerim de aşk değilse. Aşk nedir?
  
Bir gün ikimizden biri anlayacak yanıldığını…
Umarım ben olmam yanılan.
Eğer bu da “Aşk” değilse,
Ben aşık olamam !
Harutyun Arto Davulciyan
 Aşkın renkleri,Senden ibaret…
                Aşk nedir? Bunun cevabı var mıdır? Varsa da hiç söylemesinler bana ben kendimi âşık sanayım da aramayayım ötesini. Ötesi can yakar…
                Ne zaman, ne durumda olursa olsun yanında olabilecek birinin varlığını bilmek dahi güzeldir dimi?  Peki seviyorum diyen, her zaman sever mi? Ne kadar kötü karşındakinin samimiyetine inanamamak… Bende inanmak isterdim. Acaba inandırabildim mi aşkıma…
                Gün gelip de o haklı çıkarsa unutursam o güzel gözlerini, bin bir nazla çıkan sözlerini ne yaparım o zaman? Nasıl olur, ne olur da gönül katlanır onsuzluğa, bilmem ama gün gelir, devran dönerse işte o zaman affedebilir miyim kendimi?
                Hayattaki tüm amacım olmuşken sen, en iyisi olup hak etmek isterken mutluluğu senin için ve hala sensizken, yüzümü güldüren “sevgin”… Yüzümü güldüren “sabrın”… Ve beklentilerin…
                Bilmek istiyorum hayattan beklentilerini. “Neden?” diye soracaksın şimdi. Çünkü “devran dönebilir “ ve ben seni unutabilirsem , “devran dönebilir” sen de beni sevebilirsin, Seni severek ve hasretle ölme ihtimali daha yakınken.
                Evet sen de beni sevebilirsin !
Madem hayallerimle baş başa bir akşam yemeğindeyim ve yine bomboş sayfalara dost olmuş kelimeler. O zaman düşler benim, düşünürüm yeter…
İşte o zaman için hazırlanayım biraz da. Senin için en mükemmel olayım “bırak da”.
                Çok fazla geliyor kelimeler bu gece üzerime daha fazla sevda da boğulmamak için bitirmeliyim bu yazımı.
Bir şiirimle veda etmek istiyorum yine;
               
Sensizlik koyuyor bana
Sensizliği öğrenmek,
Sessizlikte Duymak adını,
Kokunu her içime çekişimde
Bir kez daha inatla
Kavga etmek kendimle,
Koyuyor…
Acısını çekiyorum
Bu sevdanın,
Çünkü
Seviyorum seni
Şüphe yok
Ama adını koyamıyorum
Özlerken seni heyecanla,
Hoşlanıyordum.
Rüyalarımdayken sen,
Seviyorum derdim Seni
Her gece ağlarken senin için,
Kara sevda.
Ya Simdi?
Rüyalarımda bile özlerken seni
Resmini elime alıp saatlerce bakıp da
Gözyaşlarımı içime akıtırken
Neyim ben?
Harutyun Arto Davulciyan

read more

Her güzel şeyin bir sonu var mıdır?

Posted on: Eylül 20th, 2010 by artolive | No Comments

Olmaması dileği ile…

Sorularınız itina ile cevaplanır =) (isim vermek zorunlu değildir!)

read more

karşılıksız sevmek?

Posted on: Eylül 20th, 2010 by artolive | No Comments

Benim adım…

Sorularınız itina ile cevaplanır =) (isim vermek zorunlu değildir!)

read more

çok seviyosun ama gitmek istiyo.. napardın ..?

Posted on: Eylül 20th, 2010 by artolive | No Comments

peşinden giderdim…

Sorularınız itina ile cevaplanır =) (isim vermek zorunlu değildir!)

read more

Artocuuuum.. beni follow et:D

Posted on: Eylül 20th, 2010 by artolive | No Comments

haha ediyorum ok (:

Sorularınız itina ile cevaplanır =) (isim vermek zorunlu değildir!)

read more

15 Eylül Çarşamba (Biraz "SALT" bir gündü !)

Posted on: Eylül 15th, 2010 by artolive | No Comments
            Günü erkenden başlattım, gözlerimi açar açmaz bilgisayarımı da açtım, kahvaltı sonrası bazı fotoğrafları tekrar düzenleyip hem facebook hesabımda hem de burada paylaştım. Daha sonra evde yalnız kalmamı fırsat bilip Angelina Julie ‘nin yeni filmi SALT ‘ ı izledim. Mükemmeldi.
Angelina J. mükemmel bir oyuncu olduğunu kanıtlamış

          Gün bitiyor, o da gidiyor, ve artık biraz korkuyorum, çünkü o artık burayı biliyor... Neyse bu çok da kötü bir şey olmasa gerek, sonuçta biliyor onunla ilgili düşündüğüm her şeyi ve yalan dolan da yok sizinle aramda.
          Öğleden sonra Rafi arkadaşım geldi. Uzun süredir görüşmüyorduk, baya özlemişim. Birde hafta sonu K. Kıbrıs’a gidiyor. O da artık “Kıprıs” lı olacak… 🙂 Dışarıda biraz zaman geçirdik ve kendimi saat 23:00 civarında eve attım…
         Ve şu ana dek msn, twitter, formspring, facebook derkennnn baktım geç oluyor uykum geldi, hafif de içim kıyıldı şu bloğumu yazayım da tatlı tatlı hayallere dalayım dedim , gözlerimi kapatıp.  🙂


Hadi kendinize çok özenle bakın 😛

Son satırlar özel olmalı unutmuşum hemen ekliyorum…

Hayat senin saçlarının bir teline bağlı olsa gerek.
Yoksa nasıl bu kadar değerli olurdu nefes almak ?
 

 

Harutyun Davulciyan

read more

Bir umut işte Senin için…

Posted on: Eylül 15th, 2010 by artolive | No Comments
Bir çok kişi nasihat eder bunu sana,
Başkaları için yaşama!

Kimse için ,ama kimse için yaşanılmaz bu hayatta!
Kendin için bile yaşamıyorken aslında.


Hala nefes alıyorsam.
Ve hala gün doğuyorsa birbiri ardına
Bir umut işte…
Senin için.

Harutyun Davulciyan

read more

Posted on: Eylül 15th, 2010 by artolive | No Comments

Bu gün biraz PhotoShop ile uğraştım… Eski ve yeni Paylaşımlardan bir buket sunayım dedim…

 

Umarım hoşunuza gitmiştir….


Harutyun Davulciyan

read more